Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Konuşmamım başında bu sabahki kalleş saldırıda şehit olan kahraman emniyet mensuplarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimizin ve emniyet teşkilatımızın başısağolsun.
25-30 Ağustos tarihleri arasında idrak ettiğimiz Zafer Haftası'nı bu sene de dolu dolu geçirdik. Ahlat ve Malazgirt'teki törenlerde milletimizin ezeli ve ebedi kardeşliğini tüm dünyaya bir kez daha ilan ettik.
Bu sene 50. yaşını kutlayan Türk savunma sanayinin lider kuruluşlarından ASELSAN'ın Gölbaşı yerleşkesini ziyaret ettik. Orada savunma sanayimiz adına 3 iftihar verici adımı aynı atta attık. Toplam 47 araçtan oluşan çelik kubbe sistemlerini kahraman ordumuzun envanterine kazandırdık.
280 milyon dolar değerinde 14 kritik tesisin resmi açılışını gerçekleştirdik. Bu projemiz tamamlandığında inşallah bölgenin en ileri savunma teknoloji merkezlerinden biri olacak. Sistemler sistemi olan çevik kubbe ile hava savunmasında farklı bir ligin oyuncusu haline geliyoruz.
Çelik kubbe vatandaşı değil yandaşı koruyacak kadar gözünü nefret büyümüş bir güruhun varlığı üzülerek söylüyorum, ülkemizin güvenliği noktasında kaygı duyulması gereken bir ruh halidir.
Bu milletimizi bölen, ayrıştıran, siyasi tercihlerinden dolayı halkın çoğunu aşağılayan sorunlu bir yaklaşımdır. Tabancasından tüfeğine, İHA'dan füzesine, tankından füzesine, uçağından radarına kadar Türkiye'yi ve 86 milyonun her bir ferdini en üst düzeyde korumaktır.
Ana muhalefet partisi genel başkanının Sinop'ta aynı yaklaşımı sergilemesi bir başka basiretsizlik örneğidir. Balıklar ve turistler füze döneminden rahatsız oluyormuş. Bu zatın nasıl bir cehalet girdabında debelendiğini göstermek istiyorum.
Su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa'da 1., dünyada 17'inciyiz. Su ürünleri ihracatımız 2002-2024 döneminde 10 katına değer olarak 20 katına çıktı. 2002 yılında 27 bin ton olan ihracatımız 2024 yılında 313 bin tona, parasal değer bakımından 2 milyar dolara yükseldi. Sinop'ta da benzer bir başarı hikayesi sözkonusu. Bu şehrimizde 4 yılda avcılık ve yetiştiricilik amaçlı üretim 35 bin tona ve 117 milyon dolara ulaştı.
Sinop'tan Rusya, Peru, Japonya, Almanya başta olmak üzere dünyanın 25 farklı ülkesine ihracat yapılıyor. Ülkemizde üretilen Türk somonunun üçte biri Sinop'ta yetiştiriliyor. Ortada bu şahsın iddia ettiği gibi problemli tablo yok. Çevreci maskeli marjinal grupların nükleer enerjiye niye karşı çıktığını defalarca izah ettik.
2025 yılı itibariyle 31 ülkede 416 nükleer reaktör faal halde. Türkiye'nin de içinde bulunduğu 15 ülkede 62 reaktör inşa ediliyor. Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak, 2053 yılı hedeflerine ulaşmak istiyorsak nükleer enerjiyi üretim porföyümüze mutlaka dahil etmek gerekir. Akkuyu'nun devreye girmesiyle tabiri caizse şeytanın bacağını kıracağız.
Senelik 35 milyon ton karbon emisyonunu engelleyecek. Yurt içi gayri safi hasılamıza toplam 50 milyar dolar katkı sağlayacak. Nükleer santrale karşı çıkmak cehalet ürünü değilse ancak art niyetle açıklanabilir. Böyle sığ bir zihniyetin ne ülkeye ne millete ne de Sinoplu kardeşlerimize hiçbir faydası olmaz.
881'i subay 4 bin 130'u astsubay kardeşimizi yeni görev yerlerine uğurladık. Mezuniyet diplomalarını alan 5011 subay ve astsubayımızın her birini tekrar tebrik ediyorum. TEKNOFEST Mavi Vatan'da ülkemizin denizlerdeki gücüne bir kez daha gururla şahitlik ettik. Vatandaşlarımız TCG Anadolu başta olmak üzere Türk donanmasının son teknolojiye sahip caydırıcı unsurlarını görme imkanı buldu.
6 Eylül Cumartesi günü 300 bininci deprem konutunun anahtarını teslim etmek ve 41 projemizin resmi açılışını yapmak üzere Malatyamızın misafiri olduk. Ocak ayında 201 bin, Haziran'da ise 250 bininci konutumuzu tamamlayıp hak sahibi depremzelerimize tahsis etmiştik.
13 ilimizde toplam 304 bin 836 bağımsız bölümü hak sahibi vatandaşlarımıza teslim etmenin sevincini yaşadık. Aynı törende 9 ilimizde yapımı tamamlanan binlerce konut ve işyerinin de kurasını çektik. Deprem bölgemiz için kullandığımız kaynakların toplamı 75 milyar doları geçiyor. Hedefimiz 453 bin bağımsız bölümü yılbaşına kadar tamamlayıp, hak sahiplerine teslim etmek. Bunun için tüm gücümüzle çalışıyoruz.
Seçim döneminde bizi insafsızca eleştiren, afetzedelere bedava ev sözü veren sonra ortalıktan kaybolan, İzmir'de TOKİ'yi bile geçecek iddiasıyla yola çıkıp binlerce kişiyi dolandıran çapsızlara Malatya ve İzmir'deki deprem konutlarını ziyaret etmelerini tavsiye ederim.
Biz millete olan vaadine ve kavline sadık bir kadroyuz. 23 yıl boyunca arkasında duramayacağımız sözleri vermedik. Söz verince de onu yerine getirmek için bütün yolları denedik. Son 2 seçimde halkı vaat yağmuruna tutanlar seçim bittikten sonra bir daha hiç oralı olmadılar.
Suyu ucuzlatacaklardı zam üstüne zam yaptılar. Ulaşımı kolaylaştıracaklardı trafiği içinden çıkılmaz hale getirdiler. Emeklilerimize destek olacaklardı, sözlerinin üzerine sünger çektiler. Ortaya hiçbir eser, proje, icraat ortaya koymadılar. Talan, rüşvet, soygun, milleti haraca bağlamaktan başka hiçbir şey yapmadılar. Şimdi bunun hesabını yargıya veriyorlar.
Bağırsalar, çağırsalar, yabancı medya kanallarına süklüm büklüm sızlansalar da adaletin tecellisine mani olamayacaklardır. Türkiye'de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir Mahkeme kararlarını eleştirmek ayrı bir şeydir tanımamak ayrı şeydir.
Giderseniz kanunda işaret edilen mahkemelere kararın gözden geçirilmesi için müracat edersiniz. Ben mahkeme kararlarını tanımıyorum demek hukuk devletine açıkça kafa tutmaktır. Böyle bir sorumsuzluğa göz yumulması düşünülemez. Sokakların karıştırılmasına İstanbullu kardeşlerimiz başta olmak üzere milletin huzurunun bozulmasına asla müsaade etmeyiz.
Ana muhalefette kızışan koltuk kavgasının ülkenin kazanımlarına zarar vermesine eyvallah demeyeceğiz. Adli ve idari süreçlerin sorunsuz işletilmesi için sorumluluklarımızı harfiyyen yerine getireceğiz.
Orta Vadeli Pogram sadece rakamlardan, tablolardan ibaret değildir. Halkımızın refahını kalıcı olarak yükseltmeyi amaçlayan bir vizyondur.
Program sayesinde önümüzdeki 3 yıl boyunca büyümekle kalmayacak, aynı zamanda küresel ekonomi ve ticaret ortaklarımızın ortalama büyüme performansını da geride bırakacağız. Şimdi hedefimizi biraz daha büyüttük. 2028 sonunda inşallah 1,9 trilyon dolarlık bir ekonomi olacağız.
Kişi başına gelirimiz ilk kez 21 bin doları yakalayacak. Türkiye'yi kalıcı biçimde yüksek gelirli ülkeler ligine taşımayı istiyoruz. Enflasyonu tek haneye düşürmekte kararlıyız. Program döneminde 2,5 milyon yeni istihdam sağlayacağız. İşsizlik oranımızı yüzde 8'in altına indirmeyi ümit ediyoruz.
Cari açığımızda kalıcı iyileşme sürecek, mal ihracatımız ise 300 milyar doları aşacak. Hizmet ihracatımızın en önemli kalemi olan turizm gelirlerimizi de 75 milyar dolara çıkarmayı arzu ediyoruz.
Son dönemde 18 yaş altı suça karışan çocuklarla ilgili kamuoyumuzda yürüyen tartışmaları çok yakından takip ediyoruz. Bugünkü menfur saldırı dahil cinayet ve suçların faillerinin bu yaş grubundan olması halkımızda haklı infiale yol açıyor.
Suç şebekeleri, sokak çeteleri, terör örgütleri bu yaş grubundaki çocukları özellikle hedef alıyor. Dijital platform, popüler kültür, gayri meşru hayatı özendiren dizi, filmlerin bu sorunun büyümesindeki rolünü kimse inkar edemez.
Bu meselenin sosyolojik, psikolojik, pedagojik, ailevi boyutları dahil çok yönlü ele alınması gerektiğine inanıyorum. Geleceğimizi de ilgilendiren bu sorunu elele vererek hep beraber çözmek zorundayız.
Hükümet olarak sıkıntı daha fazla kronikleşmeden mevzuatın gözden geçirilmesini kapsayacak şekilde konunun üzerine gideceğiz. Tarihimizin, kültürümüzün, evrensel hukuk normlarının rehberinde yapacağız.
Gençlerimizi sevindirecek iki önemli müjdeyi burada paylaşmak istiyorum. Aile ve Gençlik Fonu vasıtasıyla yuva kuracak gençlerimize verdiğimiz desteğin miktarını artırıyoruz. 2026 Ocak itibariyle çiftlerden her ikisinin de 18-25 yaş altında kredi tutarını 250 bin liraya diğer durumlarda 200 bin liraya çıkarıyoruz. 48 ay içerisinde çocuk sahibi olan genç çiftlerimizin talep etmeleri durumunda her çocuk için geri ödemelerini 12 ay erteliyoruz.
Üniversiteli gençlerimizin barınma ihtiyaçlarını karşılamaya dönük yeni adımlar atıyoruz. Yurt kalitesi, erişebilirliği, maliyeti itibarıyla dünyada bu alanda ilk sıralarda yer alan ülkeyiz. 182 bin olan KYK yatak kapasitesi bu yaz döneminde yapımı tamamlanan yeni yurtlarımızla birlikte rekor kırarak 1 milyonu aştı.
Bu sene 1 milyon üniversiteli gencimize yurtlarımızda inşallah güvenle ev sahipliği yapacağız. Bunun da gençlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Yeni eğitim, öğretim ve akademik yılının tüm öğrenci, öğretmenlerimiz ve velilerimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum."
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 turkiyeuzayhaberajansi.com Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.